YUKARI ÇIK

Kaç Kişi Online

17 Ağustos 2016 Çarşamba

1. Yıl Sürprizi


Bir önceki yazımda bahsettiğim gibi geçen cumartesi blogumun birinci yılıydı. Bu nedenle sizlere sürpriz bir şeyler yapmayı istiyordum. Çekiliş falan mı yapsam diye düşündüm. Ama ne çekilişi yapacağımı bilemedim. O yüzden aklıma başka bir şey geldi. Şöyle bir headerlerinize (başlıklarınıza) baktım. Bazılarınızınki gerçekten çok güzelken bazılarınızınki kurtar beni der gibiydi. (Tabii herkesin kendi zevki, siz memnunsanız sıkıntı yok) Ben de hazır kendime yeni bir header yapmayı düşünüyorken sizlere de yapıverdim. Yapıverdim dediğime bakmayın hiç de kısa sürmedi. Hatta bütün gün bunlarla uğraştım desem yeridir. Umarım beğenirsiniz.

15 Ağustos 2016 Pazartesi

Günlükbaşağrısı 1 Yaşında


Bilin bakalım geçen cumartesi kimin blogunun birinci yılıydı... Tabii ki de benim canım blogum günlükbaşağrısı'nın. Birinci yılın kutlu olsun blogcum, nice yıllara inşallah. (Kadehler tokuşturulur) Gerçi inşallah maşallah ile olacak şey değil. Yazarsan varsın işte. Varsan mutlusun. Mutluysan da güzelsin. Bu kadar basit.

7 Ağustos 2016 Pazar

Fantastik Üçlü


Şu aralar size bolca kitap okuyup film izliyorum diyorum. Ama ne okuyup ne izlediğimden hiç bahsetmedim. Biriniz de sormadı yani aşk olsun. Bunun için sizlere çok pis trip atardım da hiç içimden gelmiyor şuan. Neyse ben öyle kuru kuru söylemekle olmaz diyip şimdilik sadece izlediklerimden daha sonraki yayında da okuduklarımdan kısaca bahsedeceğim.

2 Ağustos 2016 Salı

Ortaya Karışık #2


Sevgili blogum seni ihmal ettiğim için özür dilerim. Ama gündüzleri çoook sıcak oluyor, akşamları da üzerime ağırlık çöküyor yazamıyorum haliyle. Tamam tamam bakma öyle. Biliyorum bunların hepsi saçma birer bahane. Yazmak istesem bir yolunu bulur çölde bile yazarım. Önemli olan istek. Ne yalan söyleyeyim ben de istemedim pek. Yazacak çok şeyim var halbuki. Bu monoton günlere rağmen. Ama istek yok. Uzak bir yerlere gitti sanırım. En kötü ihtimal kışın burada olur. Gerçi emin olamıyorum da. Kendisi ne bir not bıraktı ne de gittiği yerden telefon etti. Ne kadar da ayıp, esefle kınıyorum...